MİMAR SİNAN'IN MİMARİ ANLAYIŞI ÇAĞLARA MEYDAN OKUYOR
12 Mayıs 2015 Salı 13:07
Osmanlı mimarisi altın çağını yaşıyor iken, Mimar Sinan eserlerini ortaya koymaya başladı ve şöhreti yayıldı. Ona, hoca ismi verildi. O bu ismi, ilimde vardığı yüksek derece ve yaptığı işler sebebiyle aldı. Onun yaptığı işler hakkında konuşmadan önce, Mimar Sinan’ın hayat hikayesinin üzerinde durmak ve düşünmek lazımdır.
Hoca Mimar Sinan ağa, Yusuf oğlu Hazret Bey Bin Celal Hanifi Rumi’nin doğumu Miladi 1490-Hicri 895 dir. Mimar Sinan, 2. Beyazıt zamanın da, Anadolunun Kayseri vilayetine bağlı Ağırnas köyün de hiristiyan bir aileden dünyaya geldi. 23 yaşında Müslüman oldu. Onun hatırasına, bu köye Mimar Sinan köyü adı verildi. O, çocukluğundan beri bağ ve bahçede oynarken su kanalı açmaya, kulube yapmaya hayvanlara ahıl inşa etmeye meraklıydı.
Hayatının ilk günlerinde Askeri okula gitti. Öyleki; burada okuma yazmayı ve pratik fen bilimlerini öğrendi ve marangozlukta ihtisas yaptı. Orduda kaldığı yıllarda, Selçuklu Mimarisini, Anadolu ve İstanbul’da ki Bizans mimarisini, Halep, Şam ve Kahire’deki Memluklu ve Arap mimarisini öğrendi.
1534 senesinde, Sadrazam Lutfi Paşa idaresinde İran’a düzenlenen seferde, çıkan emir gereği nakil gemileri inşası işinde çalıştı, Ve bunda başarılı oldu. İstabul’a döndüğünde; artık, Osmanlı Devleti nin resmen büyük Mimarlarından biriydi. Acem Ali’nin ölmesinden sonra, Sadrazam onun büyük Mimarlar görevine tayinini önerdi. Herhangi bir itiraza ve çekişmeye muhatap olmadan bu makamı ihraz etti. Onun bu makama geldiği zamanda; Osmanlı Mimarisi, dünyada şöhret bulduğu yeri çoktan elde etmişti. O, Osmanlı Mimarisinin gelişmesine çok büyük hizmetlerde bulundu ve Osmanlı Sultanlarının yanında yer aldı. Mimar Sinan, dört Osmanlı Sultanının zamanında(1.Selim, 1.Süleyman 2.Selim, 3.Murat) Mimarların başı olarak sayıldı, ve görev yaptı.
Mimar Sinanın en mühim işleri; Şehzade Muhammed ve külliyesi İstanbuldaki Süleymaniye camisi, Edirne’deki Selimiye Camisi, Suriye/Şam’daki Süleymaniye ve Kahiredeki Sultan Cami projesi ona aittir. Mimar Sinanın birçok öğrencisi olmuştur. Onlardan en meşurları; Ahmet Ağa, Davut Ağa ve Mimar Yusuf’tur. Mimar Yusuf Hindistanda da hizmet vermiştir. Bayurşah, onu Hindistana çağırdığında, birçok şehri imar ve İnşa etmiştir. Bunların en meşhuru Delhi şehridir.
Mimar Sinan, Kubbe hendesesinde, bina içindeki büyük boşluğun mesafesinin ayarlanmasında meşhur üstad sayılmıştır. Mimar Sinan, kendisinden geriye 441 hendesi, harika eser bırakmıştır. 80 Selatin Cami, 50 normal cami,birçok hastane, geniş saraylar,meşhur Türk hamamları, köprüler,hanlar,içme su kuyuları ve bunların dışında birçok eserler bırakmıştır.
1982 yılında, İstanbul’da Güzel Sanatlar Akademisinin kuruluşunun 100.yılında, Mimar Sinan’ın verdiği hizmetlerden ötürü, bu akademinin; ismi Mimar Sinan Üniversitesi, Güzel Sanatlar Akademisi olarak değiştirilmiştir.
Viyana üniversitesinde, görevli Alman bilim adamı ve tarih profesörü H.Kulok, Mimar Sinan Hakkında; ‘’muhakkak ki; Sinan, Avrupa medeniyetinin en büyük ismi Meykıl Encılı, yani; bizi geçmiştir’’ demiştir.
Tercüme Eden Av. Zekai Gül