ÇILDIRMAK ÜZERE OLAN TÜRKLER..! (3)
09 Temmuz 2016 Cumartesi 01:34
Türkiye’nin Suriye politikası en başından bu yana eleÅŸtirilen konuların başında gelmiÅŸtir. Dönemin BaÅŸbakanı Sayın Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın, Suriye Devlet BaÅŸkanı BeÅŸar Esed ile yakın diyalogları ve ailecek görüÅŸebilirlik derecesinde samimi tavırları, yerini keskin bir dönüÅŸ ile grup toplantılarında ki sert mesajlarına bırakınca, bütün eleÅŸtiri oklarının hedefi olmasına sebep oldu.
Suriye iç savaşının baÅŸlamasıyla birlikte, kabulüne baÅŸlanan mültecilerin varlığı, ilk dönemlerde Türkiye Halkları için sorun teÅŸkil etmese de, mültecilerin sayıca fazlalaÅŸması ve rahat tavır takınmaları, toplumun geniÅŸ bir kesimini içten içe rahatsız etmeye baÅŸladı. Hemen akabinde kent içine giriÅŸlerine ve konaklamalarına da izin verilince, tepkiler artık dudaklardan dökülmeye, kulaklarla iÅŸitilmeye baÅŸladı. Artık kimse tepkisini gizlemiyordu ve sesler yavaÅŸ yavaÅŸ yükselmeÄŸe baÅŸlıyordu. Özellikle ülkenin güney’inde sayıca fazla olmaları ve birkaç asayiÅŸ olaylarına bulaÅŸmış olmaları, içten içe sosyal medya da yanan bir ateÅŸi her geçen gün biraz daha körüklüyordu. Bu konuda gelinen son nokta ise ortada. Aşırı “Reisciler” ve aşırı dinciler hariç, toplumun geri kalan kesimi bu konuya aşırı tepki gösteriyor. Zira tüm meslek ve iÅŸ kolları bu konudan ciddi bir zarar görmeÄŸe baÅŸlamışken, artık tepkileri dindirecek kimseler de pek görünmüyordu artık. Konu belliydi; Bu kadar yüzsüzlük olmaz!
Islahiye’de ki Bayrak indirme ve Polis memurlarını rehin alma olayları, Eylem yapmak için bomba hazırlarken bombanın patlamasıyla can veren Suriyeliler tam da gündemi deÄŸiÅŸtirecek derken, asıl gündemi deÄŸiÅŸtiren Sayın CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın ifadeleri oldu.
“İsteyen Suriyeli kardeÅŸlerimize, Türk VatandaÅŸlığı yolu açılacak..!”
Ak Parti’ye en yakın isimler de dahil, kimse böyle bir karar beklemiyordu. Bu ifade hızlı bir ÅŸekilde partili – partisiz herkesimin tepkisini almaya, tüm etnik kökenler içerisinde garip bir “Milliyetçilik” duygularının kabarmasına vesile oldu. Dahası gerek Kürt, gerek Arap, her kesimin ortak bir Milliyetçilik tavır sergilemesine de; Bizzat ÅŸahit olmam, olayın ciddiyetini anlamama biraz daha yardımcı oluyordu.
VatandaÅŸlık için kimse makul bahaneler üretemiyor, ancak verilmemesi için çokça sebepler sayılıyordu. Son 1 yıl içerisinde yapılan terör eylemlerinde kimliÄŸi belirlenenlerin bir kısmının Suriyeli olması, balığı baÅŸtan kokutmaya yetmiÅŸti bile. Ak Parti’ye gönül verenlerin, bu tepkiler karşısında savunmasız durması en fazla 2 gün kadar sürdü. CumhurbaÅŸkanı’nın ifadesinin üzerinden 2 gün geçmiÅŸti ki; hangi kaynaktan servis edildiÄŸi belli olmayan bir plan teorisi ortaya atıldı.
Öne sürülen teoriye göre; Yeniden ÅŸekillenen Dünya haritasında herkes pozisyonunu almaya çalışıyordu. Amerika’nın Suriye’ye müdahale edeceÄŸi, ülkeyi eyaletlere bölerek bir bölümünü Esed rejimi, bir bölümünü IÅžID için tahsis edeceÄŸi ve ülkenin Kuzey’ine de Kürdistan Devleti kuracağı iddia ediliyordu. Yine bu iddia çerçevesinde; Türkiye’nin de, ülkemizin Güney’inde kurulacak olacak Kürdistan hamlesinin önüne geçmek için pozisyon aldığı, Suriyeli mültecilere Türk VatandaÅŸlığı vererek daha sonra ülkelerine geri göndereceÄŸi, sonrasında ise Suriye halkının kendi rızaları ile referanduma giderek ülkelerinde kendilerine düÅŸen bölgeyi Türkiye’ye baÄŸlanması için oylama yapacağını söylüyorlardı. Hatta bunu ortaya atılmış bir söylemden ziyade, ekmek musaf derecesinde savunuyorlardı. Haliyle bu teori, tüm partililerin eline bir savunma kozu olarak geçmiÅŸti ve düne kadar can ciÄŸer olan kardeÅŸler, bugün Suriyeliler için tartışmaya baÅŸlamışlardı. Verilsin, verilmesin…
Ancak ben bizatihi bu konunun böyle olmadığını ısrarla savunuyor ve öne sürülenin sadece ve sadece bir ses kesme teorisi olduÄŸunu düÅŸünüyorum.
Çünkü; Gerçekten böyle bir plan olsaydı, hiçbir ÅŸekilde olayın iç yüzü kamuoyu ile paylaşılmaz ve konunun iç yüzü detaylandırılmazdı. Åžayet böyle bir savunma planı var da, bizler ÅŸu an bunu konuÅŸup tartışıyorsak, o halde bunu cephe aldığımız ABD’de biliyor olmalıydı. Attığımız her adımdan haberdar olan BirleÅŸik Devletler’in, biz bu konuları burada konuÅŸuyor iken sağır olup duymayacağına ihtimal var mıydı? Ve yine ÅŸayet plan gerçekten böyle olsaydı, Devletimizin tepesindekiler Amerika’nın bunu öÄŸreneceÄŸini bile bile olayın gerçek yüzünü bizlerle paylaşırlar mıydı? Bu yüzden Ak Parti gönüldaÅŸları bunu savunadursun, bu olayın gerçekte böyle olmadığını milletçe çok kısa bir zamanda görmüÅŸ olacağımızı belirtmek istiyorum.
Zira bu fikrimi desteklemek adına; Birkaç yıl önce Gezi Parkı eylemleri esnasında günlerce süren olaylar ve yaÅŸanan o kadar sıkıntıya raÄŸmen, ülkenin neredeyse tamamı meseleyi birkaç aÄŸaçtan ibaret sanıyorken, olayın perde arkası ve olayın arkasındaki aktörler, eylemler sonlandırıldıktan günler sonra açıklandı. Bu mücadele esnasında bile Sayın ErdoÄŸan’ın aÄŸzından bir tek kelime “Amaç” açıklaması duymayan bir millet, Suriye politikasında sergilenen mücadelede nasıl ilk duyduklarına inanırlar, anlamış deÄŸilim.
Kimse BaÅŸkanlık sistemini tartışmıyor artık. PKK ile güneydoÄŸu’da gelinen son nokta nedir birkaç gündür bilmiyoruz. Temmuz ayı’na girmiÅŸ olmakla birlikte hangi meslek koluna ne kadar zam yapıldı bunlardan da haberdar deÄŸiliz. Zira gündem ÅŸu an Suriyelilere VatandaÅŸlık mevzusu.
Ben, bir ÅŸey bildiÄŸimi iddia etmemekle birlikte, olayın gerçek yüzünün öne sürülen teori gibi olmadığını iddia ediyorum. Kaldı ki öyle olsa bile, önümüzde olası bir BaÅŸkanlık Sistemi için oylama varken, Sayın CumhurbaÅŸkanının da bile bile tepki çekmek istemeyeceÄŸini düÅŸünüyorum.
Kaldı ki; Devlet VatandaÅŸlığı el altından vermek istese, birçoÄŸumuzun da haberi olmayacakken, böyle bir ÅŸeyi Dünya’ya servis etmesi pek akla sığdırılabilir bir ÅŸey deÄŸil.
Demem o ki; Kimse kulislerden servis edilen tamamen saçma ve anlamsız o senaryo’ya inanıp da gerçekleri öÄŸrenmekten geri kalmasın. Ecdadının kanıyla aldığı bu topraklara sahip olan bizlerin, ülkesindeki savaÅŸtan kaçarak gelenlere vatandaÅŸlık vermesi, üzerinde uzun uzun düÅŸünülmesi gereken bir meseledir.
Vatan, üzerinde asla hata yapılamayacak bir konudur ve vatan üzerinden tartışma açılması bile son derece tehlikelidir…
(Yarın ÇILDIRMAK ÜZERE OLAN TÜRKLER..! (4) BaÅŸlığıyla “VatandaÅŸlık” konusunda diÄŸer siyasi partilerin pozisyonu ne olmalı ve bu tartışmadan hangi kararla kazançlı çıkarlar? Konuyu deÄŸerlendiren köÅŸe yazımızı yine bu köÅŸeden okuyabilirsiniz)
ÇILDIRMAK ÜZERE OLAN TÜRKLER..! (1)
YAZARIN DİĞER YAZILARI
- GIRTLAÄžA KADAR SORUMSUZLUK
- BİR BAŞKAN DÜŞÜNÜN Kİ!
- SİZ HİÇ P.İ.Ç. GÖRDÜNÜZ MÜ?
- ÇILDIRMAK ÜZERE OLAN TÜRKLER..! (4)
- ÇILDIRMAK ÜZERE OLAN TÜRKLER..! (2)
- ÇILDIRMAK ÜZERE OLAN TÜRKLER..! (1)
- SİZE KODAMAN DİYEBİLİR MİYİM?
- AH ŞU BELEDİYELER!
- SOÄžUK SAVAÅž
- BİZE AYAR MI VERECEKSİNİZ?
- HANIM ELLERİ
- Güneydoğu’dan Notlar…
- İÇİMİZDEKİ HAİNLER!
- Kadro Önemli
- KARINCA MİSALİ!
- CANİK CAN SIKIYOR!
- BUGÜN DEPREM OLSA(!)
- SAMSUN SANA N'OLUYOR?
- ATATÜRK'Ü MİNNETLE ANARKEN..
- SAMSUN FIRSATLARI DEĞERLENDİRMELİ
- SAMSUN HAKKINI ALMALI