KIYI GÖRÜNMÜYOR ARTIK…
13 Haziran 2012 Çarşamba 14:37
Türk Mühendis ve Mimar Odaları BirliÄŸi (TMMOB) “Karasu Kıyı Alanı Kıyı Daralması Raporu” hazırlamış.Rapor, ülkemizde enerji , kentleÅŸme, çevre gibi konular üzerine uygulanan politikalar ve yaÅŸanan sorunları kapsıyor.Sorunların tespiti ile çözüm önerileri, bir meslek örgütü yaklaşımı ile kamuoyu ile tartışmaya açılıyor.
Benzer çalışmayı , yine TMMOB İl Koordinasyon sekreteryası tarafından Kasım 2008 ‘de Samsun’da düzenlenen ”Kent Sempozyumu” nda izledik.Prof. Dr. Ömer YÜKSEK (KTÜ Müh. Fak. İnÅŸaat Müh. Bölümü) tarafından hazırlanan “Samsun’un Batı Kıyılarındaki Erozyonların İncelenmesi” baÅŸlıklı sunumu, yapılan yanlışların nelere mal olduÄŸunu gösteriyordu bizlere.
Hem TMMOB’nin raporundan hem de Prof. Dr. YÜKSEK’in bildirisinden anlıyoruz ki; yaÅŸamı kolaylaÅŸtırma adına yapılan yatırımlar eÄŸer, yanlış planlanıyorsa, yanlış yer seçimi yapılıyorsa geriye dönüÅŸü olası olmayan hasarlara da neden olabiliyorlarmış.
Prof. Dr. YÜKSEK; Kızılırmak Deltasında yaÅŸanan deÄŸiÅŸimleri inceleyerek, çözüm önerilerini de sunuyor bildirisinde. Kıyılardan aynı miktarda malzeme ayrılıp, aynı miktarda malzeme geldiÄŸi sürece erozyon veya herhangi bir yığılma olmaz.Fakat herhangi bir sebepten dolayı gelen malzemenin azalması erozyona yol açar. Yani , deltanın erimesine neden olur, diyor.
BilindiÄŸi gibi; Kızılırmak Deltasındaki bu erozyonu önlemek için kıyıda mahmuzlar inÅŸa edildi.O bölgede erozyonu önleyen mahmuzlar, daha sonra doÄŸuya doÄŸru erozyonun yayılmasına neden oldu.
Kızılırmak Deltasının erimesinin nedeni, Kızılırmak üzerinde yapılmış olan Altınkaya, Derbent, Hirfanlı, Kesikköprü, Kapukaya, Çubuk 1 ve 2 HES’leridir.Barajlar , yenilenebilir enerji kaynağı olan su ile elektrik üretimini saÄŸlamakta, yaÅŸamı kolaylaÅŸtırmaktadır.Ancak , Kızılırmak’ın getirdiÄŸi katı malzemenin de azalmasına neden olduklarından Kızılırmak Deltası erimesini sürdürmektedir.
Yapılan tespitlere göre; Kızılırmak’ın taşıdığı yıllık katı madde miktarı barajların yapımından önce 1960 yılında 23.1 Milyon Ton iken, bu rakam Hirfanlı Barajının devreye girmesiyle birlikte 18 Milyon Ton’a düÅŸmüÅŸ.Katı malzeme miktarı zamanla hızlı bir azalma göstermiÅŸ, Altınkaya (1987) ve Derbent (1991) barajlarında su tutulmaya baÅŸlandığında 0.46 Milyon Ton’a gerilemiÅŸtir.Eriyen deltanın kıyı erozyonunu durdurmak için yapılan yeni mahmuzlar da kendi bölgesini korumuÅŸ; ancak, bu defa da erozyonun doÄŸuya ilerlemesine neden olmuÅŸtur.Ondokuzmayıs İlçesi Dereköy Beldesi kıyısında yapılan balıkçı barınağı ise Dereköy ve Taflan Beldelerinde kıyı dengesinin bozulmasını hızlandırmıştır.Balıkçı barınağı sözüm ona bölge insanının yaÅŸamının kolaylaÅŸtırılması için yapılmıştı. Fakat , geri dönülmez kıyı faciası ile karşı karşıya kalınmıştır.Facianın durdurulması için tekrar yeni mahmuzlar yapıldıysa da , erozyon doÄŸuya doÄŸru ilerlemesini sürdürmüÅŸ ve MEB,PTT,SaÄŸlık Kampı ile Maliye Kampı sahillerinin tamamen yok olmasına neden olmuÅŸtur.
Kıyı erozyonu ; burada da durmamış, yeni mahmuzlar yapıldıkça doÄŸu istikametindeki kilometrelerce sahili yutmuÅŸtur.Özetle; yenilenebilir enerji kaynağı olan Kızılırmak’ın üzerine, suyundan elektrik enerjisi elde etmek için barajlar yapılmış, katı malzemeleri tutan barajlar Kızılırmak Deltası’nın erimesine sebep olmuÅŸtur. Dereköy balıkçı barınağı balıkçılığın geliÅŸmesi için yapılmış olsa bile yanlış planlandığından kıyı dengesinin bozulmasına yol açmıştır.
Bu geliÅŸmelerden ders alınmamış olmalı ki; benzer yanlış Tekkeköy sahillerinde tekrarlanmış.Yıllardır getirdikleri alüvyon malzeme ile Tekkeköy’ün sahilini oluÅŸturan iki derenin önünü , sözüm ona tersane yapıyoruz diyerek bir mendirekle kapatmışlar. Derenin birinin getirdiÄŸi malzeme, bin metrelik dalgakıranın içini daha ÅŸimdiden doldurmuÅŸ.
Sonuç olarak ; fayda beklediÄŸimiz baraj veya tersane gibi yatırımlar, eÄŸer yanlış planlanıyorsa, yanlış yer seçimi yapılıyorsa doÄŸaya zarar veren yapılara dönüÅŸebilmektedir.
O halde, hangi yatırımı yaparsak yapalım, akÅŸam karar verip sabah uygulamaya koyan mantıksızlık yerine iyi düÅŸünülerek planlanan ,oluÅŸabilecek olası zararların giderileceÄŸi önlemlerin daha iÅŸin başında alınması yeterli olacaktır.Bunun için de bilime ve bilim insanlarına biraz kulak vermemiz gerekmektedir.
DoÄŸa ile oynamak tehlikelidir.DoÄŸa; ondan aldıklarınızı, bir gün gelir sizden geri alır.Bu ülkenin kıt kaynakları ile yapılan yatırımların yarattığı olumsuzlukları yine bizim vergilerimizle gidermeye çalışmak, akıntıya kürek çekmeye benzer…