NOEL BABA’NIN TORBASI MI?
04 Åžubat 2013 Pazartesi 10:03
Sıra TMMOB ve baÄŸlı Oda’larına geldi.Anayasa’nın 135. Maddesinde kuruluÅŸ amacı tanımlanan TMMOB ve baÄŸlı Odalar “bölünüp, parçalanarak” etkisizleÅŸtirilmeye çalışılmaktadır.
TMMOB ve baÄŸlı Oda’ların kuruluÅŸ amacı Anayasanın 135.maddesinde, “Bir mesleÄŸe mensup olanların müÅŸterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaÅŸtırmak, mesleÄŸin genel menfaatlere uygun olarak geliÅŸmesini saÄŸlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan iliÅŸkilerinde dürüstlüÄŸü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak” ÅŸeklinde tanımlanmaktadır.
Anayasa’nın 135. Maddesine uygun olarak 6235 sayılı yasa ile kurulmuÅŸ olan TMMOB ve baÄŸlı Oda’lar; üyeleri ve halk ile iliÅŸkilerini hazırladıkları yönetmeliklerle düzenlemiÅŸlerdir. Zaman zaman deÄŸiÅŸik çıkar çevreleri, ilgili yasa ve yönetmeliklere raÄŸmen, arkalarına aldıkları siyasi iktidar sayesinde mimar ve mühendislerin mesleki faaliyetlerine müdahale etmiÅŸlerse de; TMMOB ve baÄŸlı Oda’ lar yasal mücadelelerini vermiÅŸler ve üyeleri ile kamunun menfaatlerini korumaya çalışmışlardır. Kıyılarını, meralarını, akarsu ve derelerini, madenlerini, enerji politikalarını, tarımını, kenti ve kentsel altyapıyı, kültür ve tabiat varlıklarını, çevreyi, kısaca tüm yaÅŸam alanlarını üyeleri adına halk için takip etmiÅŸ ve görüÅŸlerini deÄŸiÅŸik formatlarda kamuoyu ile paylaÅŸmışlardır.
Bu defa durum farklıdır. Toplumsal muhalefetin öncülüÄŸünü yapan TMMOB ve baÄŸlı Oda’lar susturulmaya çalışılmaktadır. Siyasi iktidar, Meslek Oda’larının kendi alanlarında üyelerini ve halkı bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmalarına artık tahammül gösterememektedir. Meslek Oda’ları; kirli yatırımlara, özelleÅŸtirmelere , rant için kentsel dönüÅŸüme , yeraltı ve yerüstü kaynaklarımızın talan edilmesine ,Nükleer Santrallara vb dayatmalara yasal zeminde karşı duruÅŸ sergilemektedir.
TORBADA , YOK YOK!
Siyasi iktidar , ülkeyi KHK’lerle yönetme alışkanlığı edinirken bunları, “Torba Yasa” olarak adlandırdığı birçok kanun ve KHK’ nin ele alındığı yasal düzenlemelerle yapmaktadır. Son yıllarda torba torba yasamız olmuÅŸtur. Noel Baba’nın Torbası gibi, hangi sosyal çevre için torbadan ne çıkacağı merak konusu olmuÅŸtur. Son olarak hazırlanan “Taslak Torba Yasa” ile baÅŸta Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, İmar Kanunu, Yapı Denetim Kanunu , Kıyı Kanunu olmak üzere 14 Kanunda deÄŸiÅŸiklik yapılarak, Çevre ve Åžehircilik Bakanlığını meslek örgütlerinin üst kuruluÅŸu haline getirmeye , yerel yönetimleri iÅŸlevsizleÅŸtirerek adeta “Türkiye Belediye BaÅŸkanlığı” na dönüÅŸtürmektedir.
“Yapı Denetimi Hakkında Kanun Tasarısı Taslağı” içeriÄŸindeki 11 Kasım deÄŸiÅŸikliÄŸi ile ; meslek odaları , yerel yönetimler ve kentleÅŸme süreçlerini dönüÅŸtürerek siyasi iktidara dikensiz gül bahçesi hazırlamaktadır. 1999 depremi ardından yapı denetim sistemi 595 sayılı KHK ile düzenlenmiÅŸtir. Anayasa Mahkemesi’nin bu KHK‘yı iptal etmesi üzerine 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun 19 pilot ilde uygulanmıştır. Daha bu KHK hakkında tartışmalar sürerken, 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren bu konunun tüm illerde uygulanmasına karar verilmiÅŸtir.
Åžimdi ise ; görülen aksaklıkların giderilmesi gerekçesi ile “Yapı Denetim Hakkında Kanun ve Bazı Kanunlarda DeÄŸiÅŸiklik Yapılmasına Dair Kanun Taslağı” hazırlanmıştır.
TaslaÄŸa göre ; mühendislik ve mimarlık hizmetlerinin baÅŸarısızlığını önlemek adıyla “Teknik MüÅŸavirlik KuruluÅŸları” kurularak “yatırımcının önündeki engelleri kaldırmak” ifadesiyle “kentsel dönüÅŸümü” gerçekleÅŸtirmek için tüm engelleri bertaraf ederek aslında sektör, “piyasa iliÅŸkileri” çerçevesinde yeniden düzenlenmek istenmektedir. Mühendisleri ve Mimarları etkisiz kılarak , yapı denetimini büyük sermaye kuruluÅŸu “müÅŸavirlik firmalarına” bırakmayı, mimar ve mühendisleri de bu müÅŸavirlik firmalarının taÅŸeronu olarak çalıştırmayı , ücretli çalışanları ise özlük ve sosyal haklarından yoksun bırakmayı hedeflemektedirler. Kaldı ki ; “Yapı Denetimi Hakkında Kanun Tasarısı Taslağı” toplam 68 madde içermekte ise de , bunlardan sadece 15 Maddesi “Yapı Denetimi Hakkında Kanun” ile ilgilidir. 18 madde “İmar Kanununda ,6 madde “Kat Mülkiyeti Kanununda” 6 madde, “Kıyı Kanununda” 3 madde, Belediye Gelirleri Kanunu, İskan Kanunu, Mera Kanununda 3 madde, Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda, 5 madde 644 sayılı KHK de, 9 madde ise TMMOB Kanununda deÄŸiÅŸiklik öngörmektedir.
Bu yasa ile “Kentsel DönüÅŸüm” için yıkım ve inÅŸaat faaliyetlerini yapacak kuruluÅŸların izinlerini Bakanlığın vermesinin hedeflendiÄŸi anlaşılmaktadır.
Bu yasa taslağı ile ; ülke genelinde yapılanma sürecinde jeolojik araÅŸtırmalardan baÅŸlayarak kent planlaması, yapıların plan ve projelerinin hazırlanması, uygulanması ve denetlenmesi konularındaki bütün iÅŸ ve iÅŸlemler bakanlık tarafından düzenlenecek yetki ve sınıflandırma belgesine sahip “Teknik MüÅŸavirlik KuruluÅŸları” nın eline terk edilecektir. Aslında, bir anlamda Bakanlık bağımsız mimar ve mühendislerin yapacağı iÅŸ ve iÅŸlemleri kendi kontrolündeki sermaye ÅŸirketine devretmiÅŸ olacaktır.
Mimar ve mühendislik hizmetleri meslekten olmayan sermaye sahiplerinin kurduÄŸu “Teknik MüÅŸavirlik KuruluÅŸları” aracılığı ile tekelleÅŸmiÅŸ bir hizmet olarak yürütülecektir. Bugüne kadar TMMOB ‘a baÄŸlı Oda’lar tarafından düzenlenen eÄŸitimler ve verilen yetki belgeleri yeni bir yönetmelikle tümüyle Bakanlığın tasarrufuna verilmektedir.
DİKENSİZ GÜL BAHÇESİ HAZIRLANIYOR,
Yasa taslağı ile yapılmak istenilen çeÅŸitli kanun deÄŸiÅŸiklikleri; kalan son doÄŸal alanlar, kıyılar, mezralar, tarım alanları da koruma kapsamı dışına çıkarılmaktadır. Bilim-teknik, hukuk dışı bir yaklaşım sergilenmektedir. Taslakta dikkati çeken hususlardan biri de, yapılacak imar planlarında, saÄŸlık, spor ve sosyal tesisler için ayrılan alanların artık kamulaÅŸtırılmayarak o yerin maliklerine verilmesi ve devlet eliyle sunulması gereken bu hizmetlerin bu alanlarda artık paralı sunulur hale getiriliyor olmasıdır.
İmar Kanununda yapılması öngörülen bir deÄŸiÅŸiklikle mevcut yasada imar planlarında meydan, yol, park, yeÅŸil alan, otopark, toplu taşıma istasyonu ve terminal gibi hizmetlere ayrılmış yerler ile askeri yasak bölgeler , güvenlik bölgeleri, TSK ne ait harekat ve savunma amaçlı yerler, Hazine ve Özel İdarenin teklifiyle belediyelere devredilebilmekte, buraların yapılaÅŸmaya açılması söz konusu olmaktadır. Yapılan yatırımlarla bir belediyedeki taşınmazların deÄŸeri artarsa vatandaÅŸlardan artan deÄŸerin yüzde 45'i kadar para alınması öngörülmektedir.
İmar Kanunu’ nun “yapı ruhsatı” düzenlemelerini içeren maddesinde öngörülen deÄŸiÅŸiklik ile , Yapı Denetim Kanununda tanımlanan teknik müÅŸavirlik kuruluÅŸuna müelliflik hakkı verilmekte, aynı maddeye yapılan eklemeyle de tadilat projelerinde proje müellifini saf dışı bırakacak uygulamaların önünün açıldığı görülmektedir.
İmar kanununun 28. Maddesinde yapılacak deÄŸiÅŸikliklerle , İl sınırı içinde etüt ve projeleri düzenleyecek mimar ve mühendislerin oluÅŸması halinde bu hizmetlerin “teknik elemanlar” tarafından yapılmasının amaçlandığı görülmektedir. Tekniker, teknisyen, teknik öÄŸretmenlere “ÅŸantiye ÅŸefliÄŸi” hakkı tanınarak imar kanunu yargı kararlarına raÄŸmen deÄŸiÅŸtirilmektedir.
KİRLİ YATIRIMLAR, DOLU DİZGİN
Torba yasa batağının içinde “Kıyı Kanunu” deÄŸiÅŸikliÄŸi de unutulmamış. Böylece kıyılarda 10 metreye kadar yapı yapılabilmesine izin verilebilecek, Yani sahillerimizde akaryakıt depolarımız ve iÅŸleme tesisleri, elektrik üretim tesisleri (Termik Santallar) gibi denizi, suyu ve havayı kirletici tesislerin kurulması önündeki yasal engeller de kaldırılmış olacak.
Yatırımcının önünü açıyoruz edebiyatıyla, Kıyı Kanunundaki deÄŸiÅŸikliklerle Çevre ve Åžehircilik Bakanlığının yetkileri artırılarak “Kıyı ve dolgu alanları ile sahil ÅŸeridinde 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun koruma amaçlı imar planlarına iliÅŸkin hükümleri uygulanmaz” ifadesine yer verilerek yargı yolu ile engellenmeye çalışılan “Termik Santrallar”ın önünü açmayı hedeflemektedir. Böylece; Åžube sınırlarımız özelinde, OMV’nin Terme-Akçay sahilinde yaptığı 900 MW, Tekkeköy sahilinde Cengiz A.Åž.’nin yaptığı yaklaşık 1000 MW gücündeki DoÄŸalgaz Çevrim Santralı, Sinop-Gerze’de Anadolu Grubu’nun yapacağı 1200 MW kurulu gücündeki Termik Santralı ile lisans almış diÄŸer santrallar ve çimento, demir- çelik fabrikaları gibi ağır ve kirletici sanayi yapılarının yaÅŸam alanlarımızı koruyan yasal düzenlemelere takılmaları önlenmiÅŸ olacaktır.
TMMOB çatısı altında örgütlü gücümüze ve halkımıza güvenerek, bu yaÄŸma ve talan politikalarına sonuna kadar direneceÄŸiz. Ve sonunda kazanan halkımız dolayısı ile ülkemiz olacaktır.