• 3,602 TL

  • 3,784 TL

  • 143,58 TL

  • 88.531

Öncekiler Sonrakiler

KURT İLE KUZU ARTIK YAN YANA

07 Aralık 2014 Pazar 01:09

Heeeey gidi dünya, sen neymiÅŸsin bee...                                                                                                        


Kim derdi ki Suriye rejimi kendi ülkesini ABD’ye bombalatacak?                                                                      


ABD uçaklarının ülkesinin semalarında dolaÅŸmasına rıza gösterecek. Ve yine kim derdi ki ABD kontrolündeki Irak, kendi topraklarının İran tarafından bombalanmasını talep edecek? 


ABD Savunma Bakanlığı sözcüsü General John Kirby, İran uçaklarının Irak’ın Diyala bölgesini bombaladığını doÄŸrulamış, Brüksel’de sorulara cevap veren DışiÅŸleri Bakanı Kerry ise ‘ne yalanlarım, ne doÄŸrularım’ dediÄŸi bu geliÅŸmeyi olumlu gördüğünü ifade etmiÅŸtir. Anlaşılan o ki, İran sokaklarında duymaya alışık olduÄŸumuz (Amerika’ya ölüm) sloganları artık geçmiÅŸte kalmıştır. 

İran medyası, ülkenin özel kuvvetleri Kudüs Ordusu’nun ‘terörizme karşı’ Irak halkı ile omuz omuza savaÅŸtığından söz etmektedir. Kasım Süleymani adlı gizli komutanın Irak’ta ki ‘kahramanlıkları’ anlatılmaktadır. Tek tek cepheler örnek verilerek İran olmasaydı Irak’ın asla IŞİD’le baÅŸa çıkamayacağında kesindir. İran, Irak’a sadece silah ve savaşçı göndermekle kalmamış, Irak hükümetinin emrine (muhtemelen pilotlarıyla birlikte) Soukhoï SU-25 uçakları tahsis etmiÅŸtir. 

İran’ın IŞİD konusundaki hassasiyetini anlamak mümkündür. İran nüfusunun yüzde 10’unu oluÅŸturan Sünniler arasında rejime karşı tepkiler artmaktadır. IŞİD, Irak’ta da Sünnilerin haklı taleplerinden kaynaklanan tepkiler sayesinde güçlenmiÅŸtir. Anti demokratik rejimler ve çeÅŸitli ülkelerdeki totaliter veya aÅŸiretçi Kürt yönetim ve örgütleri isyanın kendi halklarına yayılmasından korkmaktadır.         

Ancak, İran-ABD yakınlaÅŸmasının tek nedeni IŞİD deÄŸildir. İran baÅŸta Yemen olmak üzere Afganistan, Pakistan ve baÅŸka ülkelerde de ABD ile paralel politikalar izlemektedir. Ayrıca, İran’ın nükleer projesiyle ilgili görüşmelerin geçtiÄŸimiz günlerde üçüncü kez uzatılması dikkat çekicidir. Her seferinde İran’dan kesin tarih isteyen ABD, bunu fazla zorlanmadan kabul etmiÅŸtir. 

Bir dönem İslam dünyası liderliÄŸi iddiasında olan İran, bugün örneÄŸin İran’ın resmi haber ajansında Suudi Arabistan’ı ABD’ye ÅŸikayet edilebilecek konuma girmiÅŸtir. Suudi yönetiminin petrol fiyatlarını düşürmesi İran’ın İRNA ajansına göre ABD’ye karşı bir savaÅŸ ilanıdır. ABD’nin ağır yatırımlarla elde ettiÄŸi kayaç ve kum petrolü, Suudilerin düşük fiyat politikasıyla ekonomik deÄŸerini yitirmiÅŸtir.                  

İran, petrol fiyatlarının düşmesi konusunda kuÅŸkusuz ABD’nin ekonomik kayıplarıyla deÄŸil, kendi ekonomik sıkıntılarıyla ilgilidir. ABD en fazlası bir sektörde büyük zarar eder ve petrol projeleri suya düşer. Ama petrolden baÅŸka bir gelir kaynağı olmayan İran, yüksek petrol fiyatlarıyla dahi ekonomik sıkıntı içindeyken fiyatların düşmesiyle büyük bir krize sürüklenebilir. İşte bunun için İran medyası can havliyle yayınlar yapmakta ve ABD’den ‘iliÅŸkilerin normalleÅŸmesini’ talep etmektedir. Görünen o ki, bu talep de yavaÅŸ yavaÅŸ karşılanmaya baÅŸlanmıştır. Ambargo hafifletilmekte ve kalkmasından bile söz edilmektedir. Ama ambargo kalkana kadar İran ekonomisi ayakta kalabilir mi bilinmez. İran–ABD yakınlaÅŸmasının baÅŸka bir sonucu da, sadece Irak ve Suriye’de mezhep baskısından bunalmış olan Sünni kesimlerin deÄŸil, Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinin de buna tepki göstermeleridir.               

Yıllardır anti Amerikancılık politikasıyla kendi kamuoyunu oyalayan mollaların bu yakınlaÅŸmayı İranlılara nasıl izah edeceÄŸi de ayrı bir sorundur. 

İran’ın yalpalamalarından da görüldüğü gibi bölgede tutarlı ve ilkeli bir politika boÅŸ söylemler ve hamasetle deÄŸil, içeride korkuları bulunmayan, dışarıda da güç dengelerinden çok halkların kalbini kazanmayı hedefleyen demokratik bir rejimle saÄŸlanır. Yıllardır Suriye’nin, İran’ın anti emperyalizminden söz eden ulusalcı ve sözde milliyetçi çevreler bölgemizde ve dünyamızda hak ve adalet isteyen bir odak arıyorlarsa Ankara’ya baksınlar. Dünya hegemonyası ve statükonun taraftarları ne kadar sabote ederlerse etsin, daha adil yeni bir dünya isteyenler                         

Türkiye etrafında toplanacaktır. İçerideki Hainlere duyrulur.!!  hesabınızı İYİ YAPIN!! 

Birgün ZEKER'in kucağına düşersiniz..!!


YAZARIN DİĞER YAZILARI

KÖŞE YAZARLARI