DÜNYA İSYANLARDA
08 Aralık 2011 Perşembe 12:59
Yeryüzü çok ilginç olaylara ve geliÅŸmelere sahne olmaya devam ediyor. Bir yandan burnundan kıl aldırmayan devletler, ele güne avuç açıyor, diÄŸer yandan yakın zamanlara kadar esamesi okunmayan ülkeler fırtınalar estiriyor. İspanya, Portekiz, Yunanistan diz çökmüÅŸ, İtalya’nın beli bükülmüÅŸken, Çin, Brezilya, Türkiye gibi ülkeler ÅŸaha kalkmış durumda.
Dünya belki hiç olmadığı kadar “ayaklanmalar gezegeni” oldu. Zengin ve geliÅŸmiÅŸ ülkelerde insanlar ayaklanıyor. Daha fazla eÅŸitlik, daha fazla ekmek istiyorlar. AÅŸ ve iÅŸ istiyorlar. Ama ayaklanmalar sadece zenginler kulübünün üyeleri olan ülkelerde olmuyor, “Arap Baharı” denilen bir baÅŸka rüzgar Kuzey Afrika ve OrtadoÄŸu’nun çorak toprakları üzerinde esmeye devam ediyor. Üstelik Mısır’da olduÄŸu gibi, bir rüzgar diniyor ardından diÄŸeri baÅŸlıyor. Åžimdilerde büyük fırtına Suriye’nin başında.
Bütün bunlar ÅŸunu gösteriyor: İnsanlar insanca, insan onuruna yaraşırca yaÅŸamak istiyorlar. Kimilerinde ekonomik eÅŸitsizlikler tetikleyici olurken, kimilerinde ise demokratik geri kalmışlık ve otoriter rejimlerden kurtulma derdi belirleyici oluyor. Wall Street’i iÅŸgal etmek isteyenler de, Tahrir Meydanı’nı mesken tutanlar da aslında aynı ÅŸeyin peÅŸinde; “Yeter artık! Bırakın insanca yaÅŸayalım” diyorlar.
ABD’de baÅŸlayan ve dünyanın 70’in üzerinde ülkesine sıçrayan protesto gösterilerinin fikir mimarı, Kanada’nın kült solcu dergisi “Adbusters” ın kurucusu Kale Lasn’dir. 69 yaşındaki Lasn, pek çok eylem düÅŸücesi üreten ve bunların bir kısmını hayata geçirebilen tanınmış bir aktivist ve antiemperyalisttir. Wall Street’in ve kapitalist düzenin Amerika’yı adeta ölüme sürüklediÄŸini öne süren Lasn, ABD’nin kendi Tahrir Meydanı’nın hazır olduÄŸunu ve artık çanların büyükler için de çalmaya baÅŸladığını savunmakta.
“Occupy Wall Street” (Wall Street’i iÅŸgal et!) sloganıyla anılan protesto hareketleri, dalga dalga yayılmakta. Kıtalararası, toplumlararası, kültürlerarası bir yayılım momentumuna sahip olan bu ilginç baÅŸkaldırı, dünyayı ve olup bitenleri yeniden okumayı gerektirecek tarzda kritik ve orijinal bir küresel geliÅŸme.
ABD, Avrupa, Asya, Latin Amerika, Okyanusya ve Afrika’ya yayılan bu dehÅŸetli dalga, ülkelerin yönetimlerini bir hayli zora sokmakta. Olaylar küresel çapta toplamda milyonlarca insanın onlarca ülke ve ÅŸehirde düzenledikleri orta ve büyük çaplı gösterilerle devam ediyor.
Maddi ve insani zarar ve kayıplar bir hayli artmakta. Daha geçen ay 200 bin kiÅŸinin katıldığı Roma’da yapılan gösterilerde 70 kiÅŸi yaralandı. Maddi bilanço ise 5 milyon EU’yu geçti. Gösteriler New York, Paris, Lizbon, Madrid, Berlin, Sydney, Hamburg ve Tokyo’ya kadar geniÅŸ bir coÄŸrafyada can ve mal kaybına yol açmaya devam ediyor.
“Bizler yüzde 99’uz” diyerek yola çıkan insanlar, gasp edildiÄŸine inandıkları haklarını arıyorlar. Zenginlerin daha da zenginleÅŸtiÄŸi bir dünyaya dur diyeler, refahın daha adil dağılması, kaynakların eÅŸitlikçi bir düzende dağıtılması, iÅŸsizlik sorununa çözümler bulunması, savunma harcamalarının azaltılması, gelir adaletsizliÄŸinin düzeltilmesi ve dezavantajlı grupların desteklenmesi gibi gerçekte insani ve anlaşılması kolay ve makul talepleri var.
Nasıl olmasın ki bir sosyal refah devleti kabul edilen ABD’de en tepedeki 50 kiÅŸinin serveti 700 milyar dolardan fazla. En zengin 400 ABD’linin 1.53 trilyon dolar parası var. Bir tarafta 10 milyon dolarlık malikanelerde yaÅŸayanlar, diÄŸer tarafta parklarda bankları barınak yapanlar. Yani mutlu azınlığın milyon dolarları bankalarda yatarken, mutsuz çoÄŸunluÄŸun bir kısmı banka kredi kuyruklarında, bir kısmı da banklarda yatmakta. Bunun ilelebet böyle gitmeyeceÄŸi belliydi.
Eylemciler, söylemlerinde tabii ki haklı. Olanları gayet rahat anlayabiliyor insanın aklı. Asıl merak edilen bu iÅŸin sonunun ne olacağı. Eylemlerin nerelere varacağı. Kalıcı çözümler üretilemez ve insanlara ikna edici formüller sunulamazsa, sonucun hiç de iyi olmayacağı gözüküyor. Bunda böyle, dünya eski dünya deÄŸil. Bunu göremeyenler elbette sonucuna katlanacaklar. Hep birlikte bekleyelim, görelim.