• 3,602 TL

  • 3,784 TL

  • 143,58 TL

  • 88.531

Öncekiler Sonrakiler

BAŞKAN KAZIM YILMAZ’A ÇAĞRI

06 Ocak 2012 Cuma 15:35


 
Geçen hafta sonu köÅŸemizde “FUTBOLDA BECERİKSİZ YÖNETİCİLİĞİN FATURASINI TAKIMLAR ÖDER” baÅŸlıklı yazımızda, Adnan Sezgin’in Türkiye’nin sayılı idari menajerlerinden biri olduÄŸunu ve kesinlikle teknik menajerlik anlamında baÅŸarılı olmadığını ve olamayacağını ifade etmiÅŸtik.
 
Yani konu kısaca “Ben demiÅŸtim” noktasına çok erken geldiÄŸi için, özellikle BaÅŸkan Kazım Yılmaz’ın bundan sonra çok daha dikkatli adım atması gerektiÄŸini düÅŸünmekteyim.
 
Tonia Tisdell olayında Samsunspor cephesi olarak içine düÅŸtüÄŸümüz durum, beceriksiz yöneticiliÄŸin ne yazık ki acı bir tezahürüdür. Futbolcu alacaklarını alamadığı gerekçesi ile Ankaragücü ile sözleÅŸmesini fesih ediyor. Sonra sırası ile Ankaraspor ile ve Mersin’le 2016’ya kadar imza atıyor. Hatta Mersin’de bir ay kalarak ara transfer dönemini bekliyor. Sonra’da Ankara’ya gelip bizim becerikli yöneticilerimize gelerek yeni bir sözleÅŸmeye imza atıyor.
 
Bu kadarına pes deÄŸil yuh demek gerekir. Adnan Sezgin gibi bir futbol bilgininin bu vagona binmemesi gerekirdi. Bu vagondan bir ÅŸekilde inebilirsiniz buna sözümüz yok. Ama yaklaşık 10 yıl bilfiil yöneticilik yaptığım kulübümüzün hiçbir dönemde böylesine iÅŸ bilmezlik konumuna düÅŸtüÄŸünü hatırlamıyorum.
 
Sportif sorumluluk veya genel müdürlük, adı her ne ise, bu mevkilerde bulunduÄŸunuzda her iÅŸi kendinizin yapması gibi bir durum söz konusu olamaz. Bu mevkiler sizin her konuya hakım olduÄŸunuzu veya olmanız gerektiÄŸini ortaya koymaz. Teknik konular ile ilgili ehliyetli kiÅŸileri bulursunuz ve göreve getirirsiniz. Futbol ÅŸubesi ile ilgili deneyimi olan kiÅŸileri arar bulursunuz ve onları bu birimlerde görevlendirirsiniz. Sizde bu kiÅŸilerin sevk ve idaresini üstlenirsiniz. Adnan Sezgin konusunda anlatmak istediÄŸim konu budur.
 
Bugün tüm yerel gazetelerimiz ve yorumcularımız Adnan Sezgin’in futbol konusundaki bilgi ve deneyimi konusunda kalem oynatmamakta iken, ben eski bir yönetici olarak kendisini belki de ilk eleÅŸtiren kiÅŸilerden biriyim. Ancak benim anlatmak istediÄŸim, Adnan Sezgin’in futbol konusundaki bilgi ve beceriksizliÄŸi deÄŸildir. Böyle bir tasarrufta yani eleÅŸtirilerde bulunursam, bu benim cehaletimden kaynaklanıyor demektir.
 
Asla bu konuda tek bir kelime yazarak ukalalık yapamam. Ancak ben Sezgin’in teknik konuların dışında bırakılarak daha ziyade tepede yani en üstte takımın sevk ve idaresini saÄŸlayabilecek en doÄŸru kiÅŸi olduÄŸunu, ancak teknik anlamda kesinlikle kendisine yardımcı olabilecek teknik ekiplerin olması gerektiÄŸidir. Son yaÅŸanan olay sadece ifade ettiklerimin bir teyidi olmuÅŸtur.
 
2.yarının ilk maçındaki görüntümüze gelince; doÄŸrudur. Deplasmanda 1 puan önemli bir kazanımdır. Ancak son 3 takıma göz atıldığında bir üstteki takım ile puan farkı 5’e yükselmiÅŸtir. Samsunspor için bundan sonra puan deÄŸil puanlara ihtiyacı vardır.
 
Petkoviç maç sonrasında yine aynı iyimser demeçler vermeyi sürdürmüÅŸtür. Ortaya koyduÄŸu tablo ile, sanki önümüzdeki maçlardan alınacak sonuçlar ile yükseliÅŸ trendine girebilecek bir Samsunspor profili ortaya koymaktadır. EÄŸer önümüzde oynayacağımız 3 maçta sıkıntılı sonuçlar aldığımızda, ondan sonraki maçlarda futbolcular doÄŸal olarak sorumluluktan kaçan bir futbol tarzı benimseyeceklerdir.
 
Eksik olan yine her zaman olduÄŸu gibi diyaloÄŸ eksikliÄŸidir. Yine en iyisini ben bilirim yaklaşımıdır. Samsunspor’un aleyhine geliÅŸebilecek konularda ÅŸahsen kentte ortaya koyduÄŸum tavır kamuoyunca bilinir. Gerek genel kurullarda yaptığım konuÅŸmalarda ve gerekse köÅŸe yazılarımda tespit ettiÄŸim her tür olumsuzluÄŸu kamuoyu ile paylaÅŸtım. Kafamın arkasında hiçbir ÅŸey bırakmadım. Çünkü Samsunspor onun bunun takımı deÄŸil bir kentin takımıdır. Zarar gördüÄŸünde sokakta simit satanlardan en önemli iÅŸadamına kadar herkes zarar görür.
 
Son olarak baÅŸkan Kazım Yılmaz ile yaÅŸamış olduÄŸum bir diyaloÄŸu gündeme taşıyarak, yine Samsun’umuzda eksik olan kolektif çalışma ruhu eksikliÄŸine bir örnek vermek istiyorum.
 
Samsunspor’un transfer gündeminde olduÄŸunu öÄŸrendiÄŸim Önder Turacı ile ilgili istiÅŸare yapmak üzere baÅŸkanı yurt dışından Ankara’daki maç öncesi telefon ile aradım. Kendisine “baÅŸkan Önder Turacı bizim gündemimizde imiÅŸ, kendisi ile 2 gün önce görüÅŸülmüÅŸ” dediÄŸimde baÅŸkan “böyle bir isim gündemimizde yok” ÅŸeklinde bir cevap verdi. Oysa beni arayan Önde Turacı “aÄŸabey ben Katar’da bir anlaÅŸma yapmıştım ama vazgeçtim , Samsun’dan beni aradılar. Adnan Sezgin’le görüÅŸtüm. EÄŸer beni düÅŸünüyorlar ise Samsun’a gelmeye hazırım” ÅŸeklinde ifadeler kullanmıştı.
 
Benim amacım eÄŸer teknik kadronun böyle bir talebi var ise, Önder’i çok cüzi miktarlar ile veya bila bedel takımımıza kazandırmaktı. Çünkü kendisi sezonu boÅŸ geçirmek istemiyordu. Åžahsi fikrim ise Önder Turacı’nın kesinlikle Samsunspor’un ihtiyacı olmayacağı idi. Çünkü yaklaşık 1 yıldır futbol oynamıyordu. Kapağı atacağı bir takım aramakta idi. Futbolcu cephesinden bakıldığında doÄŸru bir yaklaşımdı. Ancak kesinlikle Samsunspor için ilaç olamazdı.
 
Sezon başında yönetim kurulu oluÅŸmadan menajeri vasıtası ile bizimle temas kurmuÅŸtu. Sezon baÅŸladığında yine Belçika’da kendisinin çocukluk arkadaşı olan yeÄŸenim ile haber göndermiÅŸti. Sonrasında yine menajeri aradı ve tansiyonu yüksek bir konuÅŸma ile konuyu kapatarak yönetim kurulundaki arkadaÅŸlarımız ile de paylaÅŸmayı dahi uygun görmemiÅŸtim.
 
Ancak Önder, Adnan Sezgin’in kendisi ile görüÅŸtüÄŸünü söylediÄŸinde öncelikle ÅŸaşırdım. 1 yıldır futbol oynamayan bir futbolcudan yarım devrede ne beklenebilirdi. Yine de baÅŸkanı arayarak konu ile ilgili ne düÅŸündüklerini sordum. EÄŸer bu futbolcu düÅŸünülmüyor ise neden kendisi ile görüÅŸme yapılmıştı. DüÅŸünülüyor ise de kulübün kasasından para çıkmamalı idi. Çünkü futbolcunun niyetini iyi biliyordum. Ücretsiz olarak bizde oynamaya hazırdı. Yani amacım kulübe para ödetmemek idi.
 
BaÅŸkanı ben gazeteci kimliÄŸim ile deÄŸil bu kulübe yıllarını veren eski bir yönetici bir dost olarak aramıştım. Çünkü ben hiçbir zaman gazeteci olduÄŸumu iddia etmedim, naçizane bir köÅŸe yazarıyım. Üstelik kulübün mutfağını iyi bilen biri olarak baÅŸkandan bilgi almak gibi bir düÅŸünceye sahip olmam da beklenemezdi. Sadece kulübümün gereksiz bir para ödemesini önlemek istedim.
 
Bu tür bir dialoÄŸun kiÅŸisel olarak elbette bir önemi yoktur. Ancak Kazım baÅŸkana köÅŸemden seslenmek istiyorum.
 
Sevgili baÅŸkan, bana göre Samsunspor ilk kez cebinden para harcayacak bir baÅŸkana sahip oldu. Üstelik sempatik kimliÄŸiniz ile Samsunspor taraftarı her tür olumsuzluÄŸa raÄŸmen size karşı negatif bir görüntü içinde olmadı. Bu sizin için ve Samsunspor için çok önemli bir avantajdır. Hatta 2. Bir Hasbi MenteÅŸoÄŸlu dönemi baÅŸlıyor ÅŸeklinde çok hoÅŸ bir atmosfer yaratıldı. Bu sermaye bana göre sizin için çok deÄŸerli ve önemli.
 
Ancak; 1. Öncelikle baÅŸkan olarak birlik ve beraberliÄŸi saÄŸlayacak olan sizsiniz. BaÅŸkan olarak bütünleÅŸtirici bir rol üstlenmelisiniz. Eski yöneticileri sizin arkanızdan kuyu kazan birileri olarak nitelendirmeyin. Herkes en az sizin kadar bu kulübü seviyor. Samsun’da siz yönetim kuruluna geldiÄŸiniz için, yani eski yöneticileri tabiri caiz ise saf dışı bırakarak kulübü aldığınız için, takımımızın küme düÅŸmesini ve baÅŸarısızlığını isteyecek kadar ÅŸerefsiz ve ar duygusu olmayan hiçbir eski yönetici yoktur. Åžahsen uzun yıllar bu kulüpte yönetici olarak bulunduÄŸum için hemen hepsini tanıdığım için rahatlıkla bu sözleri ifade edebiliyorum.
 
DoÄŸrudur. Hatalar yapılmıştır. Bu hataları ilk afiÅŸe edenlerden biriyim ve her zaman gördüklerimi yine kamuoyu ile paylaÅŸacağım. Ancak hataları yapan arkadaÅŸlarımızda bir iki istisna hariç Samsunspor’un menfaatlerini düÅŸündükleri için yapmışlardır. Kapasiteleri çerçevesinde kulübe yöneticilik yaparak hizmetlerde bulunmuÅŸlardır. Ama hiçbir eski yönetici arkadaşımız sizin baÅŸarısızlığınız karşısında ellerini ovuÅŸturmaz. Çünkü zarar görecek olan ne Kazım Yılmaz, ne sizin fındık fabrikalarınız ve ne de Midilli Restoran’dır. Zarar görecek tek kurum Samsunspor’dur.
 
2. İkinci konu ise, iÅŸim gereÄŸi sık yurt dışına çıktığımdan sizinle yakından sohbet etmek imkanı bulamadım. Ancak kafama takılan bir soruyu da sormadan geçemeyeceÄŸim. Özel bir konu olmadığı için de buradan sesli düÅŸünüyorum. Basında sizin 15 trilyon gibi bir rakamı kulübe verdiÄŸiniz söyleniyor. Siz de zaman zaman kulübe bu kadar para verdiÄŸinizi iddia ediyorsunuz. DoÄŸru ise bu kulüp bana göre geçmiÅŸ dönemden daha borçlu hale sokulmuÅŸ ve kulübün geleceÄŸi çok büyük tehlikeye girmiÅŸ demektir.
 
Neden mi; eÄŸer sizin verdiÄŸiniz yani basında telafuz edilen rakamlar doÄŸru ise, kulübümüze TFF’den Kasım ayı sonuna kadar 10 trilyon 250 bin TL. yayın geliri giriÅŸi olmuÅŸtur. Ayrıca sezon sonuna kadar da 11 puan karşılığında 3 trilyon 750 bin TL, ve spor loto ve toto gelirleri, reklam gelirleri vesaire 2 trilyon bir girdi ile kulübün kasasına yaklaşık 15-16 trilyon civarında bir nakit oluÅŸmuÅŸtur. TFF’de mevcut geçmiÅŸ temlikler ve borçlar ise tamamı 4,5 trilyonundur. (İsmail Uyanığın koymuÅŸ olduÄŸu temliklerde bu rakamın içindedir) TFF’deki borçlar ile futbolcuların 1,5 trilyonluk geçmiÅŸ alacaklarının tamamını ödemiz olsanız Geriye yine 10 trilyon kalır. Bu arada almış olduÄŸunuz yaklaşık 21 futbolcuya ödenmiÅŸ paraları da siz biliyorsunuz. Sizde eÄŸer cebinizden bu rakamların üzerinde 15 trilyon daha borç vermiÅŸseniz ÅŸu anda kulübün 25 trilyon borcu oluÅŸmuÅŸ demektir.
 
Yapacağınız yeni transferlere de en iyimser bir tahminle 5 trilyon harcasanız ki bu rakam yeterli deÄŸildir. O zaman sezon sonunda 30 ile 35 trilyon borç ile kulübümüz yeniden borç batağına saplanmış olacaktır. Yapılandırılmış vergi ve SSK borçları ile bu rakam 45 trilyon civarında olacaktır.
 
Sizce bu borçların altından nasıl kalkılabilir. Kurumsallık iÅŸte bunun için gerekli idi sevgili baÅŸkanım. Kulübe para vermekle siz bana göre bu kulübe zarar vermiÅŸ oldunuz. KeÅŸke para vermek yerine, doÄŸru bir kadro ile yola çıkmış olsa idiniz. Hem bu kadar cebinizden para vermemiÅŸ olurdunuz ve hem de takım bugünkü konumda olmazdı.
 
BaÅŸkana dayalı bir düzenin yeterince sıkıntılarını çektik. Artık kurumsallaÅŸmış bir Samsunspor’u yaratmalıyız. Bence size karşı oluÅŸan sempatik rüzgarı arkanıza alarak kurumsallaÅŸma yönünde adım atmalısınız. KurumsallaÅŸmak tüm ipleri bir kiÅŸinin eline vermek deÄŸildir. Otokontrol sistemi kulübün giriÅŸ kapısından futbolcunun yiyeceÄŸinden ve giyeceÄŸi formadan baÅŸlar ve en üst kademede sizde biter. Bunu saÄŸlayamaz isek havanda su dövmüÅŸ oluruz.
 
Konuları kamuoyu ile paylaÅŸma gereÄŸi duymamın nedeni, ne yazık ki Samsun’umuzda kolektif bir çalışma ruhunun oluÅŸmamasıdır. Bu sadece futbol dünyası ile ilgili deÄŸil, ekonomik ve sosyal anlamdaki tüm branÅŸlarda da aynı anlayış hakimdir. Samsun’lular birlik olamazlar. Samsun’u kurtarma planları, doÄŸrular ve yanlışlar balıkçı lokantalarımızda rakı kadehlerine meze yapılarak gündeme getirilir. Oysa birlik ve beraberlik ruhu geliÅŸmediÄŸinden, İhracatı 1 milyar doları aÅŸan 15 il arasında yer bulamayız. Laf üretiriz iÅŸ üretemeyiz. Çok biliriz, oysa bildiÄŸimiz hiçbir ÅŸey bilmediÄŸimizdir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

KÖŞE YAZARLARI