• 3,602 TL

  • 3,784 TL

  • 143,58 TL

  • 88.531

Öncekiler Sonrakiler

SAMSUNSPOR’DA BUGÜN OLAĞANÜSTÜ KONGRE KARARI ALINMALIDIR

15 Kasım 2011 Salı 18:14

 

 
Öncelikle gerek ulusal ve gerekse Samsun’da yerel yayın organlarında borsa operasyonu ile ilgili hakkımda çıkan haberler ile ilgili, okuyucularımız ve dostlarımız açıklama yapmam gerektiÄŸi konusunda uyarılar yapmaktadırlar. Bu nedenle ilgili operasyonunun neresinde yer aldığım konusunda bilgi vermeyi uygun görmekteyim.
 
BilindiÄŸi üzere İstanbul serüvenim 1990 yılından bu yana İMKB’de hisse senetleri iÅŸlemleri yapmakla baÅŸlamıştır. Ayaklı borsa denilen (borsa dışında hisse senedi alım ve satımı) bu süreçte 1991 yılında ayaklı borsa diye tabir edilen sistemin kurucusuyum.

Ayrıca Türkiye’nin borsa ile ilgili ilk fonunu oluÅŸturan kiÅŸiyim. 20 yıldır hisse senedi piyasaları ile ilgili görüÅŸlerimi çeÅŸitli TV ve basın yayın organlarında da paylaÅŸmaktayım. 1990 yılından bu yana borsa’da yaptığım isabetli yatırımlar ile çoÄŸu kez ekonomi dergilerine kapak olacak ÅŸekilde yer almış bulunmaktayım. (Tempo dergisi 1991 yılı Mart ayı) 1990’lı yıllarda ekonomi dergilerinde ve bazı ulusal yayın organlarında, spekülatör olarak yer alan ilk isimlerden biriyim.
 
20 yıldan bu yana borsa camiasında bulunan bir kiÅŸi olarak, borsa’da iÅŸlem yapan spekülatörlerin hepsini tanırım ve ÅŸu an piyasada adı sanı olan spekülatörün pek çoÄŸu ilk hisse senedini benimle tanımışlardır.
 
Malum borsa operasyonunda da adımın geçmesinin yanı sıra hesaplarıma bloke konulmasının nedeni, borsa camiasında iÅŸlem yapan Mechur Çolak, Engin İpekoÄŸlu, Tayfur Havutçu, Faruk Süren gibi spor camiasındaki kiÅŸiler ile yaptığım telefon görüÅŸmeleridir. Telefon görüÅŸmelerinin içeriÄŸi ise hangi “hangi kağıdı alalım ve hangisini satalım” gibi haftalık ekonomi dergilerinde ve TV ekonomi yorumlarınca ifade edilen konuÅŸmalardır.
 
Yaklaşık iki ay önce İstanbul Mali Åžube MüdürlüÄŸünce alınan ifadelerimizin akabinde, suçlu olmadığımız ortaya çıkmış ve sonuçta ÅŸahsi hesaplarıma konan bloke kaldırılmıştır. Ayrıca malum operasyonda tutuklanan tüm kiÅŸilerde serbest bırakılmışlardır.
 
Spekülatörsüz borsa olmaz. O zaman borsanın kapısına kilit vuracaksınız. Borsa spekülatörler ile yaÅŸar. Manipülasyon ise ayrı bir konudur. Ancak manipülatif hareketleri yaratan sistemlerdir. Sistemin boÅŸluklarını kapatırsanız, hiç kimse zarara uÄŸramaz. Özetle borsa camiasında bulunduÄŸum süre zarfında hiçbir zaman manipülatif hareketlerin içinde yer almadım ve bu ÅŸekilde kazancın da baÅŸkalarının haklarını gasp etmek ile eÅŸdeÄŸer olarak görmekteyim. Evet borsacıyım ama manipülatör deÄŸil tescilli spekülatörüm.
 
Asıl konumuza dönecek olur isek; Bu noktadan sonra Samsunspor’da bugünden itibaren olaÄŸanüstü kongre kararı alınması gerekir. Çünkü kongre kararının alınmasının ardından kanunu bir sürenin geçmesi gerekir. 1. Kongrede çoÄŸunluk olmadığından kongre ertelenir. ve 2. Kongre gününde ise genel kurul yeni yönetim kurulunu oluÅŸturur. Bu arada geçecek süreç bakımından geçen her gün Samsunspor için bir kayıptır.
 
Sezonun ikinci yarısına girilmeden Kazım Yılmaz veya bir baÅŸka talip var ise, yeni bir yönetim kurulu oluÅŸturulmalı, ve sırat köprüsü her ne ÅŸekilde olursa saÄŸlıklı bir ÅŸekilde geçilmelidir.
 
Aslında bana göre bu kararın alınmasında gecikilmiÅŸtir. Çünkü Kazım Yılmaz listesinin oluÅŸturulmasında Galip Öztürk faktörü çok önemli rol oynamıştır. Özellikle futbol ÅŸubesi sorumlusu olarak atanan Suat Çakır’ın bu göreve getirilmesinde, Galip Öztürk’ün insiyatifi ön planda olmuÅŸtur. Taahhütlerin yerine getirilmeyeceÄŸi ortaya çıktığında, Kazım Yılmaz anında olaÄŸanüstü kongre sürecine girmeli idi. Sonuçta bugün olduÄŸu gibi bir istifa müessesesi iÅŸlerlik kazanmayacaktı.
 
Bu arada yıllarca Samsunspor yönetim kurullarında birlikte görev yaptığımız Suat Çakır, bence doÄŸru bir hareket yapmıştır. İstifa kararı bir özeleÅŸtiri olarak da kabul edilebilir. Yetkilerin elinden alınmasının da bir tezahürü olabilir. Zaten sportif direktör olarak bir müessese oluÅŸturulmuÅŸ ise, futbol ÅŸubesi sorumluluÄŸu gibi ikinci bir birimin oluÅŸturulmasında yetki karmaÅŸasının ortaya çıkması normaldir. Aynı kaos Süleyman Hurma döneminde de yaÅŸanmıştır.
 
Kazım Yılmaz, yeniden kendi anlaÅŸabileceÄŸi arkadaÅŸları ile yola devam etmelidir. İkinci yarının ortalarında alınacak kongre kararı hiçbir ÅŸekilde takımın lehine oluÅŸmayacak ve kaos ortamı sürdüÄŸünde de arzu edilmeyen tablolar ile karşı karşıya kalınacaktır. Yönetim kurulunun deÄŸiÅŸmesi ile ne elde edilecektir? Ahmet gider Mehmet gelir. Bu deÄŸiÅŸimin takıma ne faydası olacak? gibi sorular akla gelebilir. Takıma ister teknik ve isterse yönetim anlamında bir ÅŸok gereklidir. İpleri kendi elinizde tuttuÄŸunuzda daha saÄŸlıklı kararlar verebilirsiniz. Bana göre ÅŸu anda yönetimde kazan kaynamakta ve her geçen gün kazanın altına biraz daha odun atılmaktadır.
 
Zarar görecek olan ise ne Ahmet ne de Mehmet’tir. Samsunspor zarar görecektir. 5 yıl sonra tanıştığımız süper lig’de, yeniden asansör takım hüviyetine dönülecektir. Bu kaosu doÄŸurmaya, yaratmaya ve yaÅŸatmaya da hiçbir baÅŸkan ve yöneticinin hakkı yoktur.
 
Kim olursa olsun Samsunspor’un kaderi ile hiç kimse oynamamalıdır. Türkiye’nin en ünlü simaları, iÅŸadamları, bakanları, milletvekilleri olabilirsiniz. Ancak kentin en büyük markasına zarar veren davranışlar sergilediÄŸinizde, içi boÅŸ vaatler ile ortaya çıkarak, sonra da “sayım suyum yok ben oynamıyorum” derseniz. Bu kent sizi ve yaptıklarınızı hiç unutmaz. Ne yazık ki Samsunspor 5 yıl aradan sonra çıktığı ilk yılda böylesine bir ortama sürüklenmiÅŸtir. 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

KÖŞE YAZARLARI