SAMSUNSPOR NEDEN DÜŞTÜ ? VARAN 4
23 Mayıs 2012 Çarşamba 14:38
Yönetim kurulu listelerinin oluÅŸmasında 1. derecede insiyatif Galip Öztürk’de idi. Öztürk bazı isimler konusunda ısrarlı idi. Erkut Tutu ekibinde yer alan arkadaÅŸlarımız, Tutu’nun İstanbul’da Öztürk ile yaptığı görüÅŸmelerin içeriÄŸini farklı yansıttıklarını ifade ediyorlardı. Bu görüÅŸlerini Ankara’da yapılan toplantılarda da ifade ettiler.
BaÅŸkan yardımcısı Ömer Çoruh’ta aynı kategoride deÄŸerlendiriliyordu. Çoruh’un Samsunspor’a vermiÅŸ olduÄŸu gerek teminat mektupları ve gerekse nakdi katkılarını geri alabilmek için, Turgut DoÄŸan’ın satıldığı dedikoduları ise olaya bir baÅŸka boyut getiriyordu. Kazım Yılmaz döneminde ise , kendisi ile kulüp arasında yaÅŸananlar, bir nevi bu tür düÅŸünce sahiplerinin eline koz vermiÅŸ oldu.
Samsunspor’a ufak tefek teberrular dışında kulübe karşılıksız para veren yönetici sayısı her dönemde yok denecek kadar az olmuÅŸtur. Ancak Tutu yönetimi, kendileri ÅŸahsi katkıda bulunmasalar da veya cüzi miktarlarda yardım yapmış olsalar da, kaynak yaratmak anlamında geçmiÅŸ yönetimlere nazaran oldukça baÅŸarılı olmuÅŸtur. Önemli olan da budur. Yöneticiler kulübe ceplerinden para veremeyebilirler. Ancak kendilerine güven oluÅŸtuÄŸunda, kaynak yaratmakta zorluk çekmezler. İsmail Uyanık baÅŸkanlığında Samsun Büyük Otel’de yapmış olduÄŸumuz bir yardım gününde tüm kentten ancak 40.000 TL. gibi komik sayılabilecek bir rakamın toplanabilmesi, yönetime güven faktörünün ne kadar önemli olduÄŸunun önemli bir göstergesidir. Tutu yönetimi bu güveni saÄŸlamıştır.
Konumuza dönecek olur isek; Erkut Tutu Samsun’da takımı süper lige çıkaran baÅŸkan olarak takdir görmekte iken, bir anda baÅŸkan kalabilmek için her yolu deneyen bir kiÅŸi konumuna düÅŸtü. İstanbul’dan böyle görülüyor ve deÄŸerlendiriliyordu. İstanbul’daki mesajlar yönetim kurulu masasında farklı bir biçimde yer aldığı iddia ediliyordu. Nitekim bu görüÅŸ ve düÅŸüncelerin doÄŸru olduÄŸu , Tutu’nun yönetim kurulunda yer alan arkadaÅŸlarımız tarafından da teyit edildi ve böylece yeni oluÅŸacak yönetim kurulu listelerinde yer aldılar ve futbol ÅŸubesinin başına getirildiler.
Bu arkadaÅŸlarımız gruba dahil olmadan önce Ankara’da Galip Asal, Necmi HatipoÄŸlu, Cahit Kaya ile yapmış olduÄŸumuz transfer çalışmalarına son verdik ve yaptığımız tüm transfer görüÅŸmeleri ile bilgileri kendilerine devrederek Ankara’dan ayrıldık.
Yeni transfer komitesi oluÅŸmadan yapmış olduÄŸumuz çalışmalarda, oynayan futbolcularımızın almış oldukları bedellerin iyileÅŸtirilmesi, yeni transfer edilecek futbolculara ve teknik ekibe ödenecek paralar dahil olmak üzer, o dönemde anlaÅŸmış olduÄŸumuz Couserio ile birlikte belirlediÄŸimiz 15 trilyonluk bütçenin delinmesi fazla uzun sürmedi.
Yine bu dönemde bana göre çok ilginç bir transfer anekdotunu da paylaÅŸmak istiyorum. Transfer listemizde bulunan ve ÅŸu anda Çaykur Rizespor’da oynayan Zekeri’nin transfer listemizde bulunması nedeniyle, kendisi ile Arnavutluk’ta bir telefon görüÅŸmesi yaparak, Samsunspor’a transfer etme talebimizi ilettim.
Zekeri’den bu transfer için ne kadar ücret talebi olduÄŸunu sorduÄŸumda, takımında aylık 5.000 Euro bedelle oynadığını ve bu paranın kendisine garanti edilmesi halinde Samsun’a geleceÄŸini ifade etti.
Hüseyin Kalpar ve diÄŸer yönetici arkadaÅŸlarımız kendisini Arnavutluk ile Antalya’da yapılan müsabakalarda izlemiÅŸler ve transfer listemize koymuÅŸlardı.
Kendisi ile her konuda anlaÅŸtık. Menajeri aradı ve kendisinden izinsiz olarak futbolcu ile görüÅŸme yapmamızın etik olmadığını ifade etti. Bende kendisine futbolcunun menajer ile görüÅŸülmesi konusunda herhangi bir talebi olmadığını ve kendisi ile parasal konularda da anlaÅŸtığımızı ifade ettiÄŸimde, bir iki gün sonra telefon açarak futbolcu ile birlikteSamsun’a gelmek istediklerini söyledi.
Yeni transfer komitesine vermiÅŸ olduÄŸum raporda da yer alan bu futbolcunun transferinin yapılabilmesi için, menajerini ve kendisini Samsun’a davet ettim. Futbolcu menajeri ile birlikte Samsun’a geldi. Suat Çakır beni aradı. Futbolcunun 350 bin dolar talep ettiÄŸini söyledi. Yani Futbolcu ile anlaÅŸtığımız aylık 5.000 ve toplamda 50.000 euro’luk transfer bedeli, Samsun sınırlarına girildiÄŸinde bir anda 350.000 dolara fırlamıştı.
Oysa futbolcu ve menajeri benim kendileri ile anlaÅŸmış olduÄŸum rakamlar üzerinden anlaÅŸmak için Samsun’a gelmiÅŸlerdi. Suat Çakır’a birilerinin bir ÅŸeyler tezgahladığını ve futbolcu 50.000 euro’ya anlaÅŸmaya gelmiÅŸken, 350.000 dolar gibi astronomik bir rakamı talep etmesinin normal olmadığını ifade ettim. Bilahare bu futbolcu bu yıl Çaykur Rizespor’da sezonu tamamladı.
Bu konuyu gündeme getirmemdeki neden, menajerler vasıtası ile kadrolarını oluÅŸturan kulüplerin, bütçelerinin nasıl darp edildiÄŸini ifade etmek içindir. Nitekim bana göre Adnan Sezgin’in kulübe tam yetkili olarak getirilmesi ile birlikte, yapılan astronomik transferlerin yarattığı sonuçlar ortadadır.
Transfer politikalarının belirlenmesinde söz sahibi olan arkadaÅŸlarımız bana göre iç transferlerde de cömert davranmışlar ve bütçedeki artışa katkıda bulunmuÅŸlardır. ÖrneÄŸin; Bank Asya’da Samsunspor’da 250.000 TL.ye oynayan Ahmet Åžahin’e bu paranın 3,5 katı transfer bedeli ile imza attırılmıştır. Åžahin, takımın süper lige çıkışında elbette önemli bir rol oynamıştır. Tabii ki, Süper Lig’de oynayan bir futbolcunun da oynayacağı rakam süper lig standartlarında olmalıdır.
Ancak ÅŸu gerçek unutulmamalıdır. Takımın süper lige çıkışı ile birlikte, futbolcular da vitrine çıkmaktadırlar. Bugün Murat Yıldırım ve Kemal Tokak gibi futbolcularımıza gelen teklifler ortadadır. Ancak Bank Asya liginde (x) para ile oynarken, süper lige çıktığınızda transfer bedelinizde artacak oran en fazla aldığınız rakamın iki katı olabilir. Yani 250.000 TL.ye oynuyor iseniz, alacağınız maximum transfer bedeli 500.000 TL.dır, ki ben de Ahmet Åžahin’e bu rakamı önermiÅŸtim. Ancak mevcut yönetim bunun çok daha fazlasını uygun görmüÅŸtür. Bu arkadaşımızın transferinde yaÅŸanan sadece bir örnektir. Yabancı futbolculara ödenen rakamları ise burada tekrarlamayı gereksiz bulmaktayım.
BaÅŸkan Kazım Yılmaz’ın ve yönetim kurulunun futbol ÅŸubesi için görevlendirmiÅŸ olduÄŸu Suat Çakır’a vermiÅŸ olduÄŸu bütçenin detayları konusunda kesin bilgileri önümüzdeki yazılarda gündeme getireceÄŸiz. Ancak tahminlerime göre paraların musluÄŸu Adnan Sezgin’in göreve baÅŸlaması ile birlikte açılmıştır. Adnan Sezgin ise UÄŸur Boral gibi, Serdar gibi futbolculardan medet ummuÅŸ, takımlarında oynamayan ve sakat olan futbolculara milyon dolarlara yakın ödemelerin yapılmasına neden olmuÅŸtur.
Neden böyle bir tahminde bulunduÄŸum konusuna gelince; özellikle yerli futbolcuların piyasaları yani transfer bedelleri malumdur. 1 trilyonun üzerinde futbol oynayan yerli futbolcuların sayısı fazla
deÄŸildir. Yine bir örnek verecek olur isek, daha önce de ifade ettiÄŸim gibi, Mersin İdmanyurdu takımında oynadığı futbol ile oldukça iyi bir sezon geçiren Mehmet Eren’e teklif ettiÄŸimiz transfer bedeli 900,000 TL. olmuÅŸtur. Kendisi ise 1.250.000 TL. talep etmiÅŸtir.(Süleyman Hurma ile istiÅŸare edilerek) Pazarlıklar sürmekte iken, Ankara’daki çalışmalar sona ermiÅŸ ve rapor yeni oluÅŸturulan komiteye devir edilmiÅŸtir. UÄŸur Boral’a ise yarım sezon için ödenen para, nerede ise Mehmet Eren’in sezonluk transfer bedeline eÅŸittir. Bu fatura elbette Samsunspor’a çıkmıştır. Bu tür bir transfer politikası izleyen yetkililer tabii ki, iÅŸ bilmezlikle suçlanacaktır.