TÜM BAŞKANLAR EMİN KAR CESARETİNİ GÖSTEREMEDİ
02 Kasım 2012 Cuma 14:17
Günü birlik geldiÄŸim Samsun’da Resul Akçay’ın sunduÄŸu TAM SAHA programına iÅŸtirak ederek İsmail Uyanık, Galip Öztürk ve Kazım Yılmaz ile ilgili açıklamalarda bulunmamın akabinde, adeta mail yaÄŸmuruna tutuldum ve telefonum sürekli meÅŸgul edildi.
TV programında Kulübün mali anlamda kiÅŸilerden kaynaklanan zafiyet sonucu yaratılan tahribatı dilim döndüÄŸünce izah etmeye çalıştım. Samsun’da sahte kahramanlar üretilmemesi, kahraman olarak kendilerini lanse eden kiÅŸilerin aslında kahraman deÄŸil, Samsunspor’un sırtından isim ve prim yaptıklarını, ve son olarak İsmail Uyanığın hakkı olmayan bir parayı temlik yolu ile kulüpten tahsil ettiÄŸini açıkladım.
Hani 10 yıl öncesinin defterleri açılmamalı idi? Öyle yazıp çizdiler kalemÅŸörler. KiÅŸilerin iÅŸledikleri suçlar için 15 yıl sonra dahi ceza aldıkları bir hukuk sistemine sahibiz. Üstelik iÅŸlenen suçlar tamamen kentin en büyük markası olan Samsunspor’umuzun geleceÄŸine ipotek koymuÅŸ, ve kulübün bugünkü tabloda bir alt ligde dahi son sıralarda yer almasına neden olmuÅŸtur. Bazı kalemÅŸörlerin iddia ettiÄŸi gibi, eski defterlerdeki aksaklıklar, o dönemde adli mekanizmalarda yapılan bir takım atraksiyonlar ile kitabına uydurulmuÅŸ ise de, kamu vicdanının tüm hukuki temayüllerin üstünde olduÄŸunu bilinmesi gerekir.
TV’de yaptığım açıklamalarda olduÄŸu gibi, iddia ettiÄŸim konularda 4 önemli soru bulunmaktadır.
1. Samsunspor’a borç verdiÄŸini iddia eden dönemin baÅŸkanı İsmail Uyanık, verdiÄŸini iddia ettiÄŸi borçların tamamını ErtuÄŸrul SaÄŸlam ve Osman’ın transferinden elde edilen transfer ücretleri ile tahsil etmemiÅŸ midir? Bu paralar Uyanığın ÅŸahsi borçları karşılığı bankalara yatırılarak, hakkındaki hapis cezaları kaldırılmamış mıdır?
2. Samsunspor’un süper ligde kaldığı süre içinde naklen yayın gelirlerinden ve diÄŸer gelirlerden elde ettiÄŸi yıllık yaklaşık 25 trilyon gibi bir gelir kalemine sahip olurken, astronomik futbolcu transferleri yapılmadığına göre, ve kulüp adına tesis veya baÅŸka ticari yatırımlar gerçekleÅŸtirilmediÄŸine göre, gelirler nerelere sarf edilmiÅŸtir?
3. Uyanığın yapmış olduÄŸu ticari iÅŸlerde hakkında hapis cezalarına kadar varan bir yaptırım ile karşı karşıya kaldığı halde, bu sıkıntılar Samsunspor kasasından ödemeler yapılarak atlatılmamış mı dır?
4. Madem ki takıma siyasiler sahip çıksın ben artık çekiliyorum diye bir karar verilecekti. Neden bunu Samsunspor’un kasasında para yokken yapılmadı da, kasaya Serkan ve Güngör’den gelen 9,5 milyon dolar çekler girdikten sonra bu karar uygulandı? EÄŸer kulübü devir alan Yusuf Yılmaz yönetimi bir hesap mutabakatı yapmış olsa, bu çeklerin kulübün kasasından çıkması mümkün mü idi. Aslında faturaya 7 trilyon daha eklendi. Çünkü kulübün defterleri yapılan ÅŸikayet üzerine maliye tarafından incelendi ve kulübe ceza kesildi. Yani 9,5 milyon dolarlık rakama 7 trilyon daha eklenmiÅŸ oldu.
Yıllardır sorduÄŸum bu soruların cevabı yine bazı kalemÅŸörlerin iddia ettiÄŸi gibi, oda o zaman yönetimde idi, neden sesini çıkarmadı. Eski defterleri karıştırıp bugün neden ortalığı bulandırıyor? efsane bir ismi karalamaya çalışıyor ÅŸeklinde olmuÅŸtur.
İddiaların muhatabı olan Uyanık ise savunmasını tamamen kiÅŸiselleÅŸtirilerek yapmıştır. Salur’un iÅŸleri bozulmuÅŸtu, ben yanıma aldım ve firmamda maaÅŸlı olarak çalışmaya baÅŸladı. Ben maaÅŸlı çalıştırdığım bir kiÅŸinin iddialarına cevap verecek seviyeye gelmem. Yani sanki Salur, Samsunspor ile ilgili daha doÄŸrusu yapılan soygun ile ilgili bir açıklama veya ithamlarda bulunmuyor, ÅŸahsi problemleri veya megaloman tavırları ile Samsun kamuoyunu meÅŸgul etmeye çalışıyor.
Benim kiÅŸiliÄŸimin, iÅŸ durumumun veya sosyal yaÅŸantımın kulübün soygun trafiÄŸini açıklamak ile nasıl bir iliÅŸkisi olabilir. Varsayalım ki, ben düzenbazın, madrabazın üç kağıtçının biriyim. Ancak ben size karşı kiÅŸisel deÄŸil Samsunspor ile ilgili bir iddiada bulunuyor ve açık açık soruyorum. KardeÅŸim sana lotodan,milli piyangodan para mı vurdu. Miras mı kaldı ki, 9,5 milyon dolar kulübe para verdin. Varsayalım ki verdin. ErtuÄŸrul ve Osman’ın transferlerinden elde edilen paralar senin borçların karşılığında bankalara yatırılmadı mı? Hakkındaki hapis cezaların için Yüksel Yıldırım, Abdi Azgar ve Yusuf Yılmaz sana yardımcı olarak, hapse girmeni önlemedi mi? Yani bu paraları nerden buldun da kulübe verdin.
Bu iddialar çok mu canınızı sıkıyor. Verin beni mahkemeye. KiÅŸisel haklarımı ihlal ediyor ve kamuoyu nezdinde beni küçük düÅŸürüyor diye dava açın. Hukuki platformlarda karşılıklı kozlarımızı paylaÅŸalım. Yıllar sonra kulüpten alacağım var diyerek, kandırabileceÄŸiniz tek kiÅŸiyi tabiri caiz ise kafaya alarak hala tahsilat yapıyorsunuz. Her neyse bu konuyu artık hiç açmamak üzere burada kapatıyor ve takdiri Samsun ve Samsunspor’lulara bırakıyorum.
BaÅŸkan Emin Kar’ın temlikler ile ilgili yaptığı açıklamalar için canı yürekten kutluyorum. KeÅŸke Uyanık döneminden sonra baÅŸkanlık yapan arkadaÅŸlarımız da bu sorumluluk ile hareket ederek, kulüpteki sıkıntıları kamuoyu ile paylaÅŸmış olsa idi. KeÅŸke Yusuf Ziya Yılmaz kulübü devir aldığında, “Ben Uyanık'ın ÅŸu veya bu kadar alacağı olduÄŸunu tespit etmedim, kendisi alacağım var diyerek çekleri aldı gitti. Kayıtlar tutulmadığından da maliye bu yüzden 7 trilyon ceza kesti” gibi açıklamaları zamanında yapmış olsa idi. Ki, Yılmaz’ın Uyanık'ın kulüpten alacağı olmadığı konusundaki görüÅŸlerini biliyorum.
Emin Kar, doÄŸru veya yanlış ilk kez bir baÅŸkan sorumluluÄŸu ile ortaya çıkarak, kendisinden önce yapılan zafiyetleri net bir ÅŸekilde ortaya koymuÅŸ ve yapılan çeÅŸitli açıklamalar ve ithamlara karşı kendisinden önce görev yapan bir baÅŸkanın kulübün gelirlerine koymuÅŸ olduÄŸu temliklerini yerine getirilmeyen taahhütlerini ve takvimini belgeler ile açıklamıştır. Kamuoyunun bunları bilme hakkı vardır.
Samsunspor’da elbette hiç kimsenin alacağı kalmaz ve kalmamıştır. Bu kulüp balıkçı Saadettin’n veya balıkçı Fevzi’nin mekanlarındaki ziyafetlerin dahi faturasını ödemiÅŸtir. Temlikler tabiî ki konulacaktır. Ancak kim ne kadar para vermiÅŸ, bunun karşılığında hangi iÅŸlemler yapılmış, bunların net olarak bilinmesi gerekir. Çünkü kulübe para veren kiÅŸiler sanki bu paraları geri almamışlar veya almayacaklar gibi bir hava yaratmakta ve kendilerini kahraman ilan etmektedirler. Ancak Çünkü Samsunspor tüm Samsunluların, simitçinin, sanayideki çırakların, minibüs ve taksici esnafların, ÇarÅŸambadaki kaportacının, Termedeki pidecinin kısaca tüm kentin en önemli deÄŸeridir. Hiç kimse bu deÄŸeri suistimal edemez ve etmemelidir.
Herkes bildiÄŸini ortaya çıkarak belgeler ile kamuoyunun bilgisine sunmalıdır. Sahte kahramanlar üretilmemelidir. Kulübün bilinçsizce borçlandırılması ancak bu ÅŸekilde önlenebilir. Kafalar kuma gömülerek, birilerine yaranmak adına kulübün deÄŸerleri suistimal edilmemelidir.
Bu kulüp bir baÅŸkan ve hatta yönetim kurulu üyesi bulunamadığı günlere , her ay yapılan genel kurullara mahkum edildi. Neden? Kasa tam takır kuru bakır bırakıldığı için. Åžehirden hiçbir ÅŸekilde yardım alınamıyor. Neden ? Çünkü yöneticilere güven kalmadı. Verilen paralar har vurup harman savruldu. Uyanık döneminde Büyük Otel’de yapılan bir yardım gününde, bu kent ancak o dönemdeki para birimi ile 47 milyar toplayabildi. Yani kulübe olan güvensizlik o tarihlerde baÅŸladı.
Okuyucularımızdan gelen bir soruya her ne kadar TV’deki programda cevap vermiÅŸ isem de, izleyemeyenler olduÄŸunu düÅŸünerek köÅŸemde cevap veriyorum.
BildiÄŸiniz gibi bir süre önce Borsa’da yapılan manipülasyon ile ilgili ulusal ve yerel basında ve TV’lerde çete mensubu olarak adım zikredilmiÅŸ idi. Konu tamamen FB’li eski futbolculardan Mecnur Çolak ile Samsunspor’un FB’li Bilica’nın tranferi için yapılan konuÅŸmalarımla ilgilidir. Eski bir borsacı olmam nedeniyle de borsa camiasından kiÅŸiler ile çeÅŸitli konular ile konuÅŸmakta iken, doÄŸal olarak borsadaki hisse senetleri ile ilgili konulara gelmektedir. Mechur Çolak’dan Bilica’nın Samsunspor’a transferi konusunda Aykut Kocaman’ın görüÅŸlerini almak için kendisinden yardım istemem ve bunu yine eski FB’li futbolcular Engin İpekoÄŸlu ve Åženol Ustaömer ile de paylaÅŸmam ve bunları konuÅŸurken de hisse senetleri ile ilgili yaptığımız konuÅŸmaların emniyet tapelerinde yer almış olması bu organizasyonda adımın geçmesine neden olmuÅŸtur. Sonuç olarak gerek İstanbul Mali Åžubede ve gerekse mahkemelerde yapılan sorgulamalar sonucunda gerçekler ortaya çıkmış ve bu suçlamalardan beraat etmiÅŸ bulunmaktayım.